Jozef Nasi, Dona Gracia’nın yakın akrabası ve himaye etiği genç. Döneminde Avrupa bankacılığının önde gelen isimlerinden olan bu Portekizli Yahudi ailesi her yerde engizisyonun hışmına uğramış Maranoslardan, Avrupa’nın yöneticilerini, hata Saray çevrelerini çok yakından tanıyorlar ve daha başından beri güvenliklerini Osmanlı başkentinde görmüşler. I. Selim, Jozef Nasi’nin bilgilerinden ve önerilerinden çok istifade etmiştir. Tarihin garip bir tecelisi, Müslümanların büyük hükümdarı ve halifesi tanınmış Yahudi bankeri Ege’deki Naksos Adası’na Dük tayin ediyor. Saray’ın içinde herkes Jozef Nasi’nin dostu değil ama padişah danışmanının arkasında duruyor. Aaron Nomaz’ın bu ilginç romanı hem tarihi bilgilerin iyi kulanımına dayanıyor hem de sürükleyici. – Prof. Dr. İlber Ortaylı • Osmanlı’nın okularda öğretilmeyen övünülecek tarihi. • Neden Osmanlı’nın en güçlü 5 padişahı Avrupa’da yakılma tehlikesiyle yaşayan Yahudilere kucak açtı ve Nasi’yi davet eti? • Katolik Avrupası’nda yakılma tehlikesiyle yaşayan soydaşlarını nasıl Osmanlı’da hüriyete taşıdı? • Nasi ile Rönesans’ta Portekiz, Anvers, Lion, Venedik, Ferara, Dubrovnik ve İstanbul saraylarında bir gezinti. * Bu kahraman hakında yazılan ilk ve tek Türkçe eserdir. Hazin bir hikâyeydi “Kanuni’nin Yahudi Bankeri Dona Gracia”. Engizisyondan kaçıp da Osmanlı topraklarına yerleşen ve Kanuni’nin bankerliğine, Hürem Sultan’ın ise dostluğuna nail olan Dona Gracia’nın yaşamını okurken onun geride, ülkesinde bıraktığı ailesinden kimi insanları nasıl bir akıbetin beklediği hepimizin zihninde bir soru olarak kalmıştı. Bu romanda ise Dona Gracia’nın yeğenlerinden Jozef Nasi’nin, halasının yolundan ilerleyerek aynı amaç doğrultusunda kendisine kucak açan Osmanlı ülkesine yaptığı meşakatli yolculuğun öyküsünü tarihi gerçekler ışığında bir solukta okuyacaksınız.