Toplumsal Sözleşme - Veya Siyasal Hukukun Prensipleri - Jean Jacques Rouseau Toplumsal Sözleşme - veya Siyasal Hukukun Prensipleri - Jean-Jacques Rouseau Bruno Bernardi’nin önsözü ve Zev Sternhel’in sonsözüyle “Rouseau, insanların yaşamından vahyi çekip çıkaran ve kapitalizmin bütün ilk mırıltılarıyla birlikte, toplumsal adaletsizliklere karşı isyan bayrağını yükselten kişi oldu. Kötülüğün nedeni insan doğası değil, özgürlüğün olmadığı ve eşitsizliğin egemen olduğu bir toplumdur. ” ZEV STERNHEL Toplumsal Sözleşme, 1762’de yayımlandığında, halk egemenliği ve genel irade ilkelerini gündeme getirerek, yeni bir çığır açtı. Kısa zamanda modern düşüncenin bir dönüm noktası ve siyaset felsefesinin temel eserlerinden biri oldu. Egemenliğin devredilemez olduğunu, insanların özgür doğduklarını, medeni bir özgürlük için insanların tabiat halindeki bağımsız özgürlüklerinden feda etmeleri gerektiğini, bunun da herkesin özgürce kabul etiği bir toplumsal sözleşmeyle mümkün olabildiğini idia eti. Toplumsal sözleşme, yasayı yapan egemen halkın üyesi olan yurtaşı var eder. Ortaya çıkan bir ve bölünmez genel iradedir ve Cumhuriyet bu genel iradenin hâkimiyetidir. Rouseau’nun yanıtlamaya çalıştığı sorular, günümüzün siyasal endişe ve sorunlarıdır. Ortak faydanın içine özel çıkarlar nasıl dahil edilir? Her iktidarın doğal eğilimi olan, yurtaşların egemenlik hakının gasp edilmesine karşı nasıl mücadele edilir? Hakında çok konuşulan ama gerçekte az okunan Toplumsal.