Müslüman filozoflarin felsefe tanimlarindan birisi de, tahsilu’s-saade, yani mutlulugu elde etmektir. Insanin biricik hedefi bu dünyada mutlu olmak ve erdemli bir ortam içinde yasamaktir. Peki, erdemli olmayan bir ortamda yasamak zorunda kalan kisi nasil davranacaktir? Erdemli olmayi hedefledigi için yapilan yanlislara da evet diyemeyegine göre erdemli bir insan yahut filozof nasil bir hayat tarzi seçmelidir ki mutlu olabilsin? Ayni soruyu bir de “her türlü milli ve manevi degerin alt üst oldugu erdemsiz bir ortamda bile dingin ve mutlu bir hayati koruyabilmek nasil olacaktir? seklinde de sorabiliriz. Bu sorularin cevaplarini felsefeyi küfür, kelami/teolojiyi zindiklik, tasavvufu da sirk olarak gören radikal okumalar yerine bu üç disiplinin es güdümlü elestirel ve mukayeseli okumalariyla yeni bir din dili olusturmakla bulabiliriz. Bu noktada Bati’da ilk Müslüman filozof olan Ibn Bacce’nin siyaset/ahlak felsefesindeki özgünlügü bu sorulari politik arastirmasinin ana konusu yapmasindan kaynaklanmaktadir. Elinizdeki eser, filozofun bu sorulari müzakere ettigi Tedbiru’l-Mütevahhid adli eserinin Arapça metni ve çevirisidir. Bu eseri salt çeviri-metin olarak yayimlamak yerine yukaridaki soru(n)lardan hareketle yazdigimiz makaleleri de kitaba ilave ettik. Böylece “okur”, Tedbiru’l-Mütevahhid’in Arapça orijinal metni ve çevirisiyle birlikte, buradan hareketle olusturulmus makalelerle Ibn Bacce’nin Bireysel Yönetim tasavvurunun güncel sorunlarin çözümündeki yerini de görme ve test etme imkâni bulacaktir. Daha az göster