Bu kitapla Ortadoguya ilgi duyanlara; Suriye ve Ürdünle ilgili olarak, gezip gördüklerimle, okuyup dinlediklerimle, küçük bir pencere açmak istedim. Tabii ki baskalari daha genis ve ferah pencereler açabilir ve açmalidir da. Ne yazik ki Suriyenin bugünkü sartlari, herhangi bir seyyaha kisa veya orta vadede, bu ülkeyle ilgili herhangi büyüklükte yeni bir pencere açma imkânini vermemektedir.Öyle görünüyor ki meraklilari Suriyeye, uzun bir süre sadece mevcut pencerelerden bakmak zorunda kalacaklar.Bu kitabin Suriye bölümü kendi çapinda bir envanter çalismasi olarak da degerlendirilebilir; aslinda seyahatin yapildigi dönemde böyle bir envanter çalismasi düsüncem hiçbir sekilde yoktu. Ancak seyahatin yapildigi ve bu kitabin yazildigi zaman araliginda (2001-2014) gelisen olaylar, ister istemez bu kitaba böyle bir misyon yükledi. Kitabin Suriye bölümünde bahsedilen sehirlerin, camilerin, türbelerin, mezarlarin, kalelerin ve insanlarin ne kadarinin, bugün devam etmekte olan bu anlamsiz ve acimasiz iç savastan sonra, ayakta ve hayatta kalacagini bilmiyorum. Bu nedenle, eger bir gün bu savas biterse ve birileri de burada bahsedilenlerle geride kalanlarin bir mukayesesini yapmayi düsünürse, bu kitap kendi ölçüleri çerçevesinde bazi ipuçlari verebilir. Daha az göster