Saklı Şirler Derler ki Türkiye'de herkes şairdir! Bunu diyenleri mahcup etmemek adına, yazı yazmayı öğrendiğim günden beri şir yazarım ben. Çocuklarıma şir-masalar yazdım. Arkadaşlarım yirmi, otuz, kırk, eli, altmış, yetmiş yaşlarına, babam seksen yaşına basarken, onlar için kutlama şirleri yazdım, eğlenceli yolculuklarımızın, keyifli günlerimizin anılarını, hata en hüzünlü anlarımın duygularını bile düzyazıyla değil, şir formunda ifade etim. Benu Gerede, 208'de Teslimiyet sergisinin resimlerine resim altı yazmamı istediğinde, elimden yine bir şir çıkmıştı. Şirlerimin arasında sadece babam için 1983 yılında yazdıklarım, bir "Babalar Günü" vesilesiyle yazıldıktan on dokuz yıl sonra bulu­şabildi okurla. Diğerleri hep saklı kaldılar. Yayıncım öykülerimi tek bir kitapta toplamaya karar verdiğinde, şirlerimi de kitap haline getirmeyi önerdi. Yılardır defter sayfala­rında bekleyen satırların okurla buluşmasına önce İtiraz etim ama şirler benimle aynı fikirde değildi, fısıldaşmaya başladılar araların­da. Nefes almak, ete kemiğe bürünmek, hayata katılmak istediler. Sonuçta onlara boyun eğdim. Elinizdeki kitapta saklı şirlerden birkaçı, müziğini bekleyen satır­lardan ise sadece biri var. müziğine kavuşmuş olanı. Seçtiklerimden keyif almanız dileğiyle. Ayşe Kulin (Önsöz’den) Siz beni tanımazsınız Uzaktan geliyorum Şirin satırlarında saklı kimliğim Kavak yelerinde gizlidir.