Nejdet Mahfi Ayral - Jeyan Ayral Tözüm 204 yılının 5 Haziran günü 96 yaşında hayata veda eden yakın dostum, asırlık çınar Necdet Mahfi Ayral'ı kaybedişim beni büyük üzüntüye boğdu. Türk Tiyatrosu'nun üst düzeydeki kişiliklerinden biri olan Ayral'ın cenazesi, öğle namazını müteakip Zincirlikuyu Kabrista-nı'na defnedildi. Benim de hazır bulunduğum cenaze töreninde istanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı iskender Pala ile birlikte pek çok sanatçı bir arada bulundu. Merhum pederim Mikael Efendi, kaybetiğimiz bu seçkin sanatçıyı takdir eder, O'nun rol aldığı tiyatro temsilerini kaçırmazdı. Ben ilkokul öğrencisi olduğum sırada saygı değer sanatçının istanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nun Tepebaşı Dram ve Komedi sahnelerinde katıldığı temsileri ailece sürekli olarak izlerdik. Söz konusu temsiler, "Hacı Kaptan ", "Söylemeli Mi?", "Dev Aynası", "Küçük Şehir", "Hava Parası", "Koca Bebek" adlı oyunlardan oluşmaktaydı. Tiyatro sanatına gönülden bağlı olan ve bu alanda hayatı boyunca gurur verici nitelikte başarı zirvesine ulaşmış olan Necdet Mahfi Ayral, sanatseverlerin dimağında yer etmiş bulunmaktadır. Jeyan Ayral Tözüm ise, tiyatro sanatı açısından babası Necdet Mahfi'nin varisi olmuştur. Türkiye'de bulunduğum sürece, Jeyan'ın ömür boyu katıldığı tiyatro ve sinema temsil-lerindeki başarılı rolerini ilgiyle izlemekten geri kalmadım. Değerli babanın bu değerli kızı, günümüze dek çok sayıda (82) özelikle tiyatro temsilerine katılarak baş roleri canlandırdı ve sanatsever izleyicilerin takdirlerini kazandı. Neticede baba-kız Türk Tiyatrosu'nun "Sönmeyen Yıldızları" niteliğine sahip oldular. Tarih boyunca genelikle şairler, resamlar, müzik ve tiyatro sanatçıları, kendi etkili ve duyarlı faliyetleriyle Dünya insanlarının sevgi ve barış içinde yaşamaları açısından çaba harcamış oldukları bilinmektedir. Sanatın miliyeti olamayacağı bilinen bir gerçektir. Sanat alanındaki dünyaca ünlü yeteneklerin asıları ne olursa olsun, meydana getirdikleri eserleriyle, davranışlarıyla bütün dünya insanlarına hitap ederler. Onların eserleri aslında bütün insanlığın malıdır. Baba-kız, bu gerçeği çok iyi bildikleri için ömür boyu sanat tutkusuna sahip olmuşlardır. - Prof. Dr. Pars Tuğlacı.