Kuzey Kutbu’nun ihaleye çikarilarak en çok parayi verene satilacagi haberi yayildiginda, dogal olarak dünyada büyük bir heyecan yasanmisti. Kutup bölgesini isletmek! Gerçekten de bu ancak çilginlarin aklina gelebilirdi. Yine de herkes bunu konusuyordu. Haber, Avrupa, Afrika, Okyanusya, Asya gazetelerine, Amerika’dakilerle ayni anda ulasmisti. New York Herald gazetesi, bu belgeyi ilk duyuran gazete olmustu. Sonuçta degisik fikirler ortaya çikti. Yalnizca parasi olanlar, söz edilen Kutup bölgesinin mülkiyetini almak istiyordu. O güne dek, kimseye Kutup bölgesine giris izni verilmemisti. Bu yüzden Birlesik Devletler bölgenin sahibi oldugunda, kimsenin karsi çikmamasi için eksiksiz bir sözlesme istemeleri çok dogaldi. Aslinda söz konusu olan, merkezinde Kuzey Kutbu’nun bulundugu, enlem derecesiyle dairesel olarak sinirlandirilmis Kutup bölgelerini tamamiyla ele geçirmekti. Simdiye kadar kesfedilmemis olan bölgenin kimseye ait olmadigi için herkese ait oldugu ilkesi benimseniyordu. Bu sebeple birçok devletin hak iddia etmesi düsünülebilirdi. Daha az göster