Kılıç Halid Bin Velid "Ey Alah'ın askerleri! Kaç zamandır birlikte savaşıp, birlikte Alah yolunda yürüyoruz. Savaşmak kolay değil, can almayı, can vermeyi göze almak, bunu en az sizler kadar biliyorum. Bizler Alah yolunda savaşıyoruz bizim mükâfatımız bu dünya içinde değildir. Bizim mükâfatımız ahiretedir. Bu mükâfatın en büyüğüde şehitliktir. Eğer benimle savaşacaksanız zafer kazanmak için değil şehit olmak için savaşın. Burada kimi ve neyi temsil etiğinizi unutmayın. Artık savaş meydanından kaçıldığında Alah'ın uyarısını bizlere bildirecek bir elçi yoktur. Bunun için dikatli olmalıyız. Şimdi çıkacağımız bu seferde üzerinize düşeni fazlasıyla yapacaksınız. Benim size güvenim sonsuzdur ve ben size şahidimdir. Peki ya sizler bana şahitlik eder misiniz?" Meydanda bulunan askerler hep bir ağızdan seslendiler. "Alah sizden razı olsun. Artık güçlü olan biziz Alah'ın izni ile kaybetiğimizi fazlasıyla kazandık, artık büyüme zamanıdır. Bizim dinimiz, peygamberimiz bütün dünyaya gönderilmiştir. Onun veda hutbesinde bizlere emretiği gibi onun emirlerini o gün orada olmayanlara bildirmeye gidiyoruz ve bu yolda karşımıza çıkanlarla savaşmakta boynumuzun borcudur. Sizlere kumandanınız olarak söz veriyorum. Alah'ın izniyle hiçbir yerde boynunuzu büktürmeyeceğim ne pahasına olursa olsun başınız dik ve muzafer olacaksınız. " Büyük islam kumandanı Halid bin Velid in hayatı üzerinden dönemin sosyal konularını vurgulamaya çalışılarak, adını tarihe altın harflerle yazdırmış olan bu büyük insanın sahabe yönünden çok askeri siyasi ve stratejik zekası anlatılmaktadır.