Hayalet Belek Yeni nesil elektronik bir ajandanın içine sıkıştırılmış bir hayat… Geçmişe dair birkaç şey, şimdi ile gelecek ise yok… Hiçbir anı yok, hiçbir yüz yok. Bir daha asla hatırlanmayacak olduktan sonra ne görülecek yerlerin ne yapılacak işlerin ne de hayatan alınacak zevklerin bir anlamı var… Her gün, hata her dakika yeniden doğmak, ama ne için? Yaşamda tutunacağı tek bir şey, böyle yaşamaya katlanmak için tek bir nedeni var… Kız kardeşinin katilini bulmak… kadındır. En az kız kardeşinin katili Profesör kadar… Lucie Henebele… Başarılı bir polis teğmeni… Manon geçmişini yakalamaya çalışırken o geçmişinden kaçar. Bu iki kadının tesadüfi(!) karşılaşması Lucie’nin hayatını değiştirecek ve kendi gerçeğiyle yüzleşmesini sağlayacaktır. Profesör… Kurbanlarını akıl almaz yöntemlerle öldüren, ardında sadece şifreler bırakan bir psikopatır ve o da Manon’un peşindedir, çünkü Manon hatırlamaması gereken şeyleri didiklemeye başlamıştır… İntikam, korku, yüzleşme, heyecan ve gizemin zekice harmanlandığı Hayalet Belek polisiye roman sevenlerin beklentilerini karşılayabilecek bir roman.