"Diline yeterli özeni göstermeyenlerin, kültürü de dilleri gibi yalapsap bir hercümerç olur" diyen Prof. Mustafa Pultar, Denizin Dili, Denizin Yazisi'nda denizcilik dilinin etimolojisine/sorunlarina, denizcilik sözlüklerine, can simidimiz olan seyir kitaplarina, denizi yazanlara çevirmis rotasini ve denizin dilini ezberlemek degil, anlamak isteyenler için açmis yelkenlerini. Denizcilikte gelismis ülkelerde, yillar boyunca gözden geçirilip, zenginlestirilerek defalarca yayimlanan denizciligin adeta "kutsal kitaplarindan" kerteriz alarak, "denizciligin asil ve gerçek kaynaginin" merak dürtüsüne, sevgi duygusuna dayali "amatör/sportif denizcilik olduguna inanisin" bu ülkelerdeki kurumsal yapinin temelini olusturan düsüncede yattigini belirtiyor, "Keske biz de isadamlarimizi, siyasilerimizi ve idarecilerimizi bu gerçege inandirabilsek" diyor Mustafa Pultar."Denizin Dili, Denizin Yazisi" ahsap tekne insasindan, tekne anatomisine; pirattan, seren yelkenli gemilere; yildizlarin dünyasindan, gece seyrinin doyulmaz keyfine yelken açan ve "yelken, sporlarin ecesidir" diyerek okuyuculari denizin derinliklerine çagiran bir kitap. Daha az göster