Batı İslam Arkeolojisinin Algısı İçinde yaşamakta olduğumuz dünyanın herkes için eşit derecede yaşanabilir bir hale gelmesi, başka şeylerin yanı sıra, onda yaşayanların birbirlerini daha iyi tanımalarına bağlıdır. Özelikle, aralarında uzun ve rekabete dayalı tarihsel ilişkilerin bulunduğu toplumların buna daha çok ihtiyaçları vardır. Zira rekabete dayalı düşmanca ilişkiler, başkaları hakında gerçeğe dayanmayan, hayalî, kurgusal ve büyük oranda çarpıtılmış bir imajın üretilmesine sebep olur. Bu tür imaj üretiminin bilinen en iyi örneklerinden biri, doğu ve batı Hıristiyanlarının İslâm ve Müslümanlar hakında üretikleri imajdır. Müslümanlarla ilk olarak karşılaşan Doğulu (Nestûrî, Melkit, Monofizit vs.) Hıristiyanların VI. yüzyılda başlatıkları bu imaj oluşturma süreci, Latin Batı dünyasında XI. ve XI. yüzyılarda tamamlanmış ve sonraki yüzyıların Batılı Hıristiyan yazarları, meseleyle alakalı yeni şeyler söylemek yerine, söz konusu zaman diliminde oluşturulmuş imaja temel teşkil eden argümanları bir araya getirmek ve tekrar etmekle yetinmişlerdir. Hata o dönemde oluşan imajın, XVI. ve XIX. yüzyılarda yoğun oryantalist çalışmaların üretiği, İslâm hakındaki muazam bilgi birikimine rağmen, çok az değişerek X. yüzyıla kadar varlığını devam etirdiği bile söylenir/ebilir.