Bahar Masaları - Tarık Demirkan “Mevsim Masaları” serisi Bahar Masaları’yla devam ediyor… Bahar, coşkunun, neşenin, aydınlığın, uzamaya başlayan günlerin, çiçeğe duran ağaçların, kuş cıvıltılarının mevsimidir. Doğanın kış uykusundan uyanışının habercisidir. Tarık Demirkan’ın derlediği, Feridun Oral’ın rengârenk resimleriyle can verdiği bu masalar baharın coşkusunu, umudunu her zaman içinizde hisetmenizi sağlayacak. Her mevsimin masalı varÇok eski zamanlarda, Holanda’nın deniz kıyısındaki bir balıkçı köyünde dünya güzeli bir kız yaşıyormuş. Bu kızın dilere destan bir bahçesi varmış. Hem bahçesinin zenginliği, hem de kendi güzeliği yüzünden bu kız biraz kibirliymiş. Onunla evlenmek isteyen yakışıklı, fakat fakir bir balıkçıdan kendisine getirmesi için üç şey istemiş. Bahçesinde olmayan bir çiçek, giydiği zaman herkesin ona bakacağı bir ayakabı ve kimsede olmayan bir şapka. Balıkçının şansı ve iyi kalpli olması sayesinde bu üç şeyi de sırasıyla bulmuş. Bugün Holanda’nın simgesi olan üç şey; lale, siperleri tepeye kıvrık, sivri külah şapka ve tahta ayakabılar, o balıkçının güzel kıza getirdiği hediyelermiş. Tıpkı bu masalda olduğu gibi ülkemizde de baharın simgelerinden birisidir laleler. Daha önce “Her Güne Bir Masal” ve “Kış Masaları” kitaplarını derleyen Tarık Demirkan, bulduğu/öğrendiği yeni masaları “Bahar Masaları” adıyla yayımladı. Feridun Oral’ın çizimleriyle daha da zenginleşen kitapta, Slovak, Polonya, Holanda, Japon, Estonya ve Vietnam masalarının yanı sıra Zoltan Zelk, Oscar Wilde ve Italo Calvino gibi ünlü isimlerin masaları da var. Kitabın adını düşündüğümüzde ve artık iyice üşüdüğümüz kış mevsimi dolayısıyla, yavaş yavaş içimizi ısıtacak bahar mevsimine ait masaları okumak için tam zamanı diyebiliriz.Çağlayan ÇevikBir Paragraf