Büyük bir hizla baslayan II. Balkan Harbi Bulgaristan için tam bir hezimet olmustur. Yunan, Sirp ve Romen ordulari karsisinda tutunamayan Bulgaristan, ayni zamanda I. Balkan Harbi sonunda Osmanli Devleti’nden aldigi topraklari da kaybetmistir. Balkan devletleri arasindaki savasi sona erdiren antlasma 10 Agustos 1913’te Bükres’te imzalanmistir.Balkan Harpleri adeta arkasindan gelecek büyük yanginin habercisi olacak küçük bir yangin gibidir. Osmanli Devleti, bu savas sonunda tarihinin en agir yenilgisine ugrayarak sinirla¬rini Adriyatik kiyilarindan Meriç Nehri’ne kadar çekmek zorunda kalmis ve Rumeli top¬raklari terk edilmistir. Balkanlar’daki binlerce Türk’ün yasadigi topraklari terk etmesine neden olmus ve büyük göç hareketleri yasanmistir.Yazar, 20 Agustos 1860 ile 15 Ekim 1934 tarihleri arasinda yasamis Balkan Harbi yillarinin Fransa Basbakani Raymond Poincaré. Fransa basbakanligi sirasinda Fransa’nin I. Dünya Savasi’na girmesiyle sonuçlanan politikalarin belirlenmesinde önemli rol oynamis ve savas sirasinda cumhurbaskanligi yapmistir. Poincaré 5 defa basbakanlik yapmis, Lozan Konferansi’nda Fransa delegasyonu baskanliginda bulunmustur. 1913-1920 arasinda cumhurbaskanligi görevini yerine getirmistir.“Ates Çemberindeki Balkanlar”da yazar Fransa’nin diger ülkeler karsisindaki konumundan hareketle Balkan Harbine bakisini ister istemez Fransa merkezli olarak anlatmistir. Bütün bu olumsuzlugu yasatan savaslari baslatan ülkelerin saygi adi altinda kullandiklari menfaatperest dili görmek mümkündür.Kitapta Balkan Savasina girmemis ancak muharip ülkelerden birini kendine perde arkasinda müttefik yapmis ülkelerin iç hesaplasmalari ve savasin gerek disariya, gerekse çarpisan ülkelere yansimasini sicagi sicagina anlatmistir. Daha az göster