Uyandıran Birinci Kitap – Prens Kazansmar Anıl Bayer, bir hikâye anlatıcısı, size hayalerinizi yaşatacak hikâyeleri anlatan, hür iradenizle, sizin kararlarınızla şekilenecek bir macerayı yaşatan, sizi başka diyarlara götüren hikâyeleri anlatıyor. Öyle diyarlar ki, sadece hayal edenlerin inanabileceği mucizelere ev sahipliği yapan şehirlerin, tehlikeli tuzaklarla donatılmış, sihir ve bilmecelerle dolu dev labirentlerin, tuhaf yaratıklara ev sahipliği yapan ormanların ve derin mağaraların bulunduğu ve tüylerinizi diken diken edecek korkunç ve kötü yaratıkların dolandığı ve tabi ki birbirinden ilginç karakterlerin yaşadığı diyarlar. Ve onun anlatığı hikâyelerin birikimiyle bir kitap yazdı, sizin hayalerinizle şekilenen, başından sonuna sizin yazdığınız bir hikâye gibi. Seçimlerinizle şekilendirdiğiniz bir macerayı anlatan. Romanı yazarken, hemen her konuda seçim hakına sahip olduğumuz 21. y. 'ın başlarında, çocukların ve gençlerin iradelerini bilgisayar ortamında sanal kahramanlarının (avatar'larının) seçimleri için kulandıkları günümüzde, her şeyin elektronikleştiği, hata kitapların dahi sayısalaştığı dünyamızda gençlere ve çocuklara kendi seçimlerini yapabilecekleri, bu seçimlerle şekilenecek maceralarında kahramanın kendileri olacağı bir hikâye sunuldu. Seçimleriyle aynı macerayı farklı yolarla yaşayabilecekleri, bilmecelerle, sihirle, gizlerle ve o dünyaya ait yerleşiklerle dolu bambaşka bir evreni sunacak olan ilk roman, okuyucusunu kendisiyle barışık, öz güveni yüksek ve sorumluklularının bilincinde birer kahramana dönüştürürken bir yandan da kendisini keşfetmesiyle son bulacak bir serüvenin içerisine sokuyor. Uyandıran Serisi / Prens Kazansmar türünün Türkiye'de ki ilk örneği, okuyucunun seçimleriyle hikâyenin gidişatını değiştirebildiği hikâye kitapları tarzın en ilkel versiyonu sayılabilir. 20. y. 'ın sonlarında İngiltere'de yaygınlaşan Mazes & Monsters veya Tunels & Trols serileri ise okuyucu etkileşimli macera kitaplarının en başarılı denemeleri sıfatını hak ediyor. Fakat hikâye anlatımını mektuba dökerek tanınmış ve tanıdığı ünlü yazarlara gönderen ve bu yazarlardan kendilerine ait kısmı istedikleri gibi hikâyeleştirerek tamamlayan yazarlar ilk rol yapma oyununu başlatan üstatlardır, H. P Lovecraft, J. R. R Tolkien gibi üstatlar ise fantastik kurgunun kapılarını açmıştır. Romanın benzerlerinden ayrılan en büyük özeliği on kitap sürecek bir serüvende dev bir kurguya sahip olmasının yanında okuyucuyu maceranın kahramanı yerine koymasıdır. Cinsiyet ayrımı olmayan okuyucunun kahraman olduğu bir serüven, Roman'ın başından sonuna dek kendi iradesi ve seçimleriyle yaşayacağı bir macera, bu seçimlerle şekilenecek bir dünya ve bambaşka bir evrenin sonsuz olasılıkları Roman'ı benzerlerinden bir sıçrama ileri taşıyor.