Kardeşimin Hikayesi - Zülfü Livaneli Kardeşimin Hikayesi - Zülfü LivaneliSerenad fırtınasından sonra Livaneli’den nefes kesen bir roman Sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kurban gitmesiyle başlar her şey. Dünyadan elini eteğini çekmiş emekli inşat mühendisiyle genç, güzel ve meraklı gazeteci kızın tanışmasına da bu cinayet vesile olur. Kurguyla gerçeğin karıştığı, duyguların en karanlık, en kuytu bölgelerine girildiği hikâye, daha doğrusu hikâye içinde hikâye de böylece başlar. Modern bir Binbir Gece Masalı’nın kapıları aralanır. Ancak bu kez Şehrazad erkektir. Kardeşimin Hikâyesi aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha düşünmeye davet eden, aşka, aşkın karmaşıklığına ve tehlikelerine dair nefes kesen bir roman. Her sayfada yeni bir gerçekliği keşfedecek, kuşku ile kesinliğin sınırlarında dolaşacaksınız. Mantıksız gibi geliyor ama o sabah uyandığımda tuhaf bir haber alacağımı biliyordum. Karadeniz’in lacivert dalgalarıyla baş başa kalmış olan bu ısız köyde geçen her gün birbirinin aynısı olduğu için burada insanların heyecanla konuşacağı olaylara pek sık rastlanmazdı. O günün de ötekiler gibi sesizce akıp gitmesi gerekirdi ama galiba başka şeyler olacaktı. O mahmur sabah satlerinde bir cinayet haberi alacağımı bilmiyordum elbete ama bir haber gelecekti. Daha yataktan çıkmamıştım, gözlerim kapalıydı, arkalarında fosforlu çizgiler bırakarak yıldırım hızıyla hareket eden mor tavşanları izliyordum. Zülfü Livaneli, besteci, yorumcu, sinemacı, yazar kimlikleriyle bilinen çok yönlü bir sanatçıdır. 20 Haziran 1946 yılında doğan sanatçının nüfusa kayıtlı adı Ömer Zülfü Livanelioğlu'dur. Ankara'da Marif Koleji'nden mezun olan Livaneli, daha sonra eğitimini Stockholm'de felsefe ve müzik dalında tamamlar.  Zülfü Livaneli kitapları, dünyanın otuz dört ülkesinde yayımlanmakta ve edebiyatseverler tarafından ilgiyle takip edilmektedir. Zülfü Livaneli eserleri sadece ülkemizde değil, Kore, Almanya, İspanya ve Çin gibi pek çok ülkede çok satanlar listelerine girerek okurlarla buluşmayı başarmıştır. Amerika'da  Barnes&Noble Büyük Yazar Ödülü, Fransa'da “Yılın Kitabı” ödülü, ülkemizde “Orhan Kemal Roman Ödülü” ve “Yunus Nadi Ödülü” gibi ödülerle de taçlandırılan romanlarında sanatçı hem seçtiği konularla, hem engin bilgi birikimiyle, hem de sade fakat çarpıcı diliyle okurları derinden etkilemeyi başarır.  196 yılında Unesco Büyükelçiliği görevi verilen sanatçı, ülkemizin dünya çapında fahri kültür elçisi olarak tanıtımını yaparken birbirinden güzel edebiyat eserlerini üretmeye de devam eder. 1978'de yayımladığı Arafat'ta Bir Çocuk adlı hikâye kitabıyla başlayan edebi kariyerinde yirmiden fazla kitap yazan sanatçının 202'de yayımlanan Mutluluk eseri çok ses getirir. Sanatçı bu kitapta Meryem ve Cemal karakterlerinin öyküsünü anlatırken ülkemizin sosyal yaralarına parmak basar. Edebiyatımızda önemli bir yeri olan roman, Livaneli'nin lirik anlatım dili ve başarılı kurgusuyla geniş kitleler tarafından beğenilmiştir. Kitabın filmi Abdulah Oğuz yönetmenliğinde beyaz perdeye aktarıldığında birçok ödüle de layık görülmüştür.  Yazarın çok ses getiren bir diğer kitabı ise 201'de ilk kez basılan Serenad'dır. Bu kitapta okurlar, kişisel olay ve tarihi olayların birbirine ustaca harmanlaşmış mükemel bir anlatısı ile karşılaşırlar. İkinci dünya savaşı döneminde yaşanan acılı gerçeklere vurgu yapan kitapta yazar hem derin bir aşka, hem de tarihte yer alan Struma gemi faciasına ustalıkla değinir.  2013'de yayımlanan Kardeşimin Hikâyesi adlı romanında ise Livaneli okurlarını, aşk ve polisiye sarmalında nefis bir anlatıyla düşünmeye sevk eder. Bir davet sırasında işlenmiş olan cinayeti araştırmaya gelen gazeteciyle bu davete konuk olarak bulunan Ahmet Arslan arasında geçen olaylar anlatılmaktadır. İstanbul’un Çatalca İlçesi’nde bulunan Yalıköy’de yaşanan bir cinayetin üzerine konuyu incelemek için köye gelen ve aynı zamanda maktul Arzu Kahraman’ın arkadaşı olan gazeteci, ilk olarak Ahmet Arslan’ın kapısını çalar. Emekli elektrik mühendisi olan Ahmet Arslan ise bu sırada köpeği Kerberos ile sıradan bir hayat sürdürmektedir.  Ahmet Arslan, Arzu Kahraman’ın öldürüldüğü gece davete bulunanlardan biridir. Bu nedenle, gazeteci kendisiyle de görüşme yapmak ister. Gazetecinin ısrarlarına dayanamayan Ahmet Arslan onu evine kabul eder ve yaptıkları görüşmelerde bir yerde ona kendi hayat hikayesini anlatmaya başlar. Geçirdikleri bir kazada Ahmet, ane ve babasını genç yaşta kaybetmiştir ve dedesiyle yaşamaya başlamıştır. Ayrıca Ahmet’in Mehmet adında bir de kardeşi vardır. Ahmet, gazeteciye kardeşinin hikayesini de anlatır. Aslen cinayeti araştırmaya gelen gazeteci, cinayeti unutarak kendini bu hikayeye kaptırır. Bir gün Ahmet, köpeğinin yanında Arzu’nun kolyesini bulur. Kısa bir süre sonra Ahmet de ölü olarak bulunur. Ahmet’in ölmeden önce gazeteciye yazdığı mektup sayesinde katili gün ışığına çıkaracaktır. Ancak mektup, katilden başka, daha pek çok sırı da ortaya çıkaracaktır.  Son Ada, Leyla'nın Evi, Bir Kedi Bir Adam Bir Ölüm, Engereğin Gözündeki Kamaşma, Harem,Orta Zekalılar Ceneti gibi kitapları da bulunan yazarın usta kaleminden çıkan, her biri bambaşka konulara değinen, kurgusuyla ve anlatımıyla okuru yormayan kitaplarından seçerek edebiyat tutkunuza Zülfü Livaneli kitaplarını ekleyebilir, keyifli bir okuma deneyimi yaşayabilirsiniz.  .