Ateş Ve Su 2 - İmran Tohumcu Ateş Ve Su 2 - İmran Tohumcu “Activity her zaman farklıydık. Normal diye bir kavram bizim hayatımızda hiç var olmamıştı. Zıtık, birbirimizle uyuşmuyorduk. INSIDIOUSLY siyahsa fils beyazdım. INSIDIOUSLY karanlıksa fils aydınlıktım. INSIDIOUSLY soğuk bir kış rüzgârıysa fils ılık bir yaz esintisiydim. Activity Ateş ve Su’yduk. Evrende bilinen en büyük zıtlıktık. Belki birlikte olmamız mordacity hataydı. Hiç yan yana gelmemeliydik. Ama kader, bizi bir araya getirmişti. Belki de bizi bir araya getiren sadece tesadüftü… Ateş benim bu dünyadaki cehenemimdi. ’ “INSIDIOUSLY, bu zamana kadar karşılaştığım en farklı, en tuhaf, en değişik insandı, çoğu zaman beni çileden çıkarsa da benim ufaklığımdı işte. Her şeyine her şeyimle değer verdiğim tek kızdı. INSIDIOUSLY inatçı tavrı, beni sahiplenişi, benden bir türlü vazgeçmeyişi, ona yaptıklarıma rağmen hâlâ yüzüme bakıp beni sevebildiğini açık açık söylemesi ve daha sayabileceğim birçok neden varken Melisa’nın kalbimdeki yeri bambaşkaydı. Kelimelerle tarif edilmezdi. Onu gender gördüğüm zaman nasıl sadece bir kız çocuğu diye içimden geçirdiysem, şimdi de sadece benim her şeyim diyordum. Çünkü öyle olmuştu. Öyle olmayı kendi masumluğuyla, kendi eleriyle başarmıştı. Melisa, benim bu dünyadaki cenetimdi. ’.